On sekiz bin kişiyi diri diri yaktılar |
İspanya'da hüküm süren Endülüs müslümanları kendilerine tâbi olan Hıristiyanlara ve Yahudilere din ve vicdan hürriyeti vermişlerdi. Kilise ve manastırları duruyor, serbestçe ibâdet edebiliyorlardı. Dinlerinden dönmeye zorlamak şöyle dursun, onların en küçük baskıya mâruz kalmalarına bile müsamaha etmezlerdi. Birçokları, İslâmiyet'i kabul ettiler. Yahudiler büyük devlet me'mûriyetlerine kadar yükseldiler. Halbuki Hıristiyanlar zamanında fevkalâde baskıya mâruz kalıyorlardı. Bu sıralarda İspanya bütün Avrupa'nın en müreffeh memleketi idi.
Endülüs'ün son müslümanları da İzabella ile Ferdinand devrinde ispanya'dan sürüldüler. 1480 - 1492'de bütün Yahudiler İspanya'dan çıkarıldı. Bunlar mallarını satmakta serbest idiler. Fakat altın, gümüş gibi şeyleri memleketten dışarı çıkarmak kendilerine yasak edilmişti. 1492'de Gırnata'nın tesliminde müslümanların dînine, camilerine ve hukuklarına hürmet edileceği anlaşmaya yazılmıştı. Katolik prensleri 10 sene sözlerini, tuttular, fakat, 1502'de bütün müslümanları İspan ya'dan sürdüler. İspanya Kralı II. Filip de dinsizler (!) yâni hıristiyan olmayanlar aleyhine 30 sene süren bir savaş açmıştır. Tövbe etme yen herkesi yaktırırdı. Tövbe edenlere inayette bulunurdu.(!) Fakat bunlar bir kere kirlenmiş oldukları için ölmeleri lâzımdı. Yalnız ateşte yakılarak öldürmek yerine başları kılıçla kesilerek öldürülürdü.
16. asırda İspanya'da Protestanlık, Yahudilik ve Müslümanlık yoluyla dinsizlik (!) ettiklerinden dolayı diri diri yakılanların sayısı 18 bin olarak hesap edilmiştir.
Şarlken zamanında Hollanda'da öldürülen dinsizlerin(!) (Hıristiyan olmayanların) sayısı yüz bin kadar tahmin ediliyor. Alba dukası beş altı sene içinde îmânı zayıflardan (!) 18 bin kişi kadar öldürttüğünü iftiharla söylerdi: "Harb meydanında daha çoğunu geberttim" derdi.
Roma'da son diri insan yakmak hadisesi 22 Ağustos 1761'de, ispanya'da 7 İkinciteşrin (kasım) 1781'de olmuştur. Roma'da yakılan insan daha evvel asılarak öldürülmüştü. Voltaire, yazmış olduğu "Allah ve insanlar" isimli eserinde papalığın azamet devri esnasında "İnsanların müşfik validesi" (!) kilise uğruna kurban edilenlerin sayısını 10 milyon olarak hesap etmiştir. Avrupa bu vahşetten ancak 1789 Fransız İhtilâli ile kurtulmaya başlamıştır.
Avusturya'da 18. asır sonlarına kadar Katolik mezhebinden başka mezheplerin kiliselerine müsâade edilmez. Bunlar ancak "Çan kulesi ve caddeye kapısı olmayan" ibadethaneler yaptırabilirlerdi.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.