İç güzelliği mi, dış güzelliği mi? |
"Ümmetimin sonlarına doğru, mescidlerini süsleyip de kalplerini harabeye çeviren topluluklar zuhur edecek. Elbisesine verdiği ehemmiyeti, dînine vermeyecek. Dünyalığı yerindeyse, dinlerinin ne olduğuna aldırmayacak."
Kıyamet alâmetlerinden biri de, insanların iç ve özü ihmâl edip, dış görünüş üzerinde durmaları, kabukla meşgul olmalarıdır. Halbuki Cenâb-ı Hakk'ın nezdinde makbul olan içtir, özdür. İnsanın kalp ve ruh güzelliği, niyet temizliğidir.
Hadîs-i şeriften anlaşılıyor ki; bir gün gelecek, insanlar mescitlerin dış görünüşlerini süsleyip tezyin ettikleri halde, içini ibâdetlerle ihya etmeyi yani manevî imârını ihmâl edecekler!.. Zikir, fikir, ibâdet ve tâat yönünden onları fakir ve sönük bırakacaklardır. Mü'min, elbisesine verdiği ehemmiyeti, ihtimamı, dikkat ve hassasiyeti dînî hayatına, iç dünyasına göstermeyecektir. Düşüncesi, himmet ve gayreti sadece dünya hayatı olacak. Dünyası yerinde ise, dînine ne olduğuna aldırmayacaktır.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.