2012-02-20

İstenilen kişi biyonik bir robota dönüştürülebiliyor. İnsanların zihinleri, düşünceleri, duyguları, rüyaları ve hareketleri kontrol edilebiliyor

İstenilen kişi biyonik bir robota dönüştürülebiliyor. İnsanların zihinleri, düşünceleri, duyguları, rüyaları ve hareketleri kontrol edilebiliyor. Zihin kontrolü


Alanı insan zihinleri olan savaş!

9/11 saldırıları bugüne kadar kullanılan; ancak açıklanmayan bir kısım bilimsel tekniklerin de birer birer açıklanmasına yol açıyor. Bugüne kadar “komplo teorisi” olarak adlandırdığımız bir kısım teknikler artık terör hareketlerinin önceden haber alınabilmesi amacıyla kamuya açık alanlarda da kullanılmaya başlandı!

Washington Times’ın dünkü nüshasında havaalanlarına yerleştirilecek güvenlik tarayıcılarıyla yolcuların beyinlerinin okunacağı ve teröristlerin bu şekilde deşifre edileceği belirtiliyor. Sistem şöyle işleyecek:

Sistem, beyin dalgalarını ve kalp atış ritimlerini alacak, analiz edecek ve böylece tehdit olabilecek yolcular ortaya çıkarılacak.

Bu haberi okuyunca beyin dalgalarım otomatik olarak Aydoğan Vatandaş adına kilitlendi. Onun bu konularda yazdığı kitaplara Türk halkının ilgisi çok yüksek. Özellikle “Agharta– Elektromanyetik savaş başladı” (Timaş Yayınları) adlı kitabı altı baskı yaptı. Bu kitap 11 Eylül saldırılarından önce yazılmıştı. Ama yayınlanması 11 Eylül saldırısından bir hafta sonraya tekabül etti.

Bir kere beyin dalgalarının frekanslarının da tıpkı parmak izleri gibi her insanda farklı olduğu ve birbirine asla benzemediğini, bunun da işleri çok kolaylaştırdığını belirtelim. Beyin dalgalarının görüntü haline dönüştürülmesi ile insanların ne düşündüğünü görme çabası bu tekniğin varacağı son nokta.

Yalnız bu sistem sadece terör eylemlerini ortaya çıkarmak için değil, bizzat teröre de hizmet edebilme potansiyelini taşıyor. Hatta 11 Eylül saldırılarının beyin kontrolü yoluyla yapıldığı bile iddia ediliyor.

Bize çok uçuk geliyor; ama bu konudaki çalışmalar her geçen gün hayatımıza daha fazla girmeye başladı. Tehlikesi şu: Elektromanyetik dalgalar gönderilerek insanlara rüya gördürülebiliyor, olmayan bir şey varmış gibi hayal gördürülebiliyor, sanal bir kısım görüntüler sürekli insan beynine gönderilebiliyor ve insan istem dışı bir kısım eylemlere yönlendirilebiliyor vs.


İBDA–C lideri Salih Mirzabeyoğlu, DGM’de kendisine elektromanyetik dalgaların kullanımı ile beyin kontrolü operasyonu yapıldığını iddia etmişti!

Bu proje, dünyada elektrik taşıyan her şeyin çevresinde bir manyetik alan olduğu ve bu alanların elektromanyetik dalgalar yaydığı teorisine dayanıyor. NSA, geliştirdiği elektronik aygıtlar ve ajanları sayesinde her insanda farklı olan ve 3–50 Hertz arasında değişen dalga boyutunu tespit edebiliyor. Hedef kişinin yaydığı elektromanyetik dalga boyutları tespit edildikten sonra bu veri NSA’nın bilgisayarlarına veriliyor ve bu bilgisayarlar ve uydular aracılığı ile o kişi 24 saat izleniyor. O kişi tam bir denetim altına alınıyor, yönlendirilebiliyor, düşünceleri okunabiliyor. Konuşmaları dinlenebiliyor, gördükleri seyredilebiliyor, sadece onun duyabileceği sesler yayınlanabiliyor, sadece onun görebileceği görüntüler gösteriliyor, ona her türlü bedeni acı verilebiliyor. Yani kişi NSA’nın canlı bir robotu haline getiriliyor. 



Bu robot söz dinlemezse karşılığını, her türlü bedeni acı çektirilerek ödüyor. Bu işkenceciler, bizimkiler gibi ‘as Filistin askısına, çevir manyetoyu, sık tazyikli suyu, yatır falakaya, sok copu’ gibi gürültülü patırtılı, zahmetli külfetli olarak yapmıyor, sadece önlerindeki bilgisayarın tuşlarına dokunarak bunu yapıyor. Dokunuyorlar tuşa, hafıza kaybı ve davranış bozuklukları oluşuyor. Dokunuyorlar, göz kapaklarında ani ve şiddetli kaşınmalar oluşuyor. Dokunuyorlar, duyulan sesin yönü, şiddeti ve içeriği değişiyor. Solunum yollarını denetleyerek konuşmanızı bozuyorlar. Genital bölgede kaşınma, beklenmedik orgazm veya yoğun acı hasıl ediyorlar. Rüyalarınızı denetliyorlar. Birkaç dakika boyunca ayak parmaklarını istem dışı olarak 90 derece döndürebiliyorlar.

Aslında bu çalışmalar yeni değil. 50 yıl öncesine dayanıyor. 1996 yılında yayımlanan “Beyin Kontrolü ve Tanımlanamayan Gizli Hükümetler” adlı kitabında Daniel Brandt, bir insana hipnozla bir cinayet işletilebileceğini iddia ediyor. Bazı uyuşturucu maddeler de insanların beyinlerinin kontrol altına alınmasında kullanılabiliyor.

New York Times gazetesinin l6 Temmuz l977 sayısında şöyle bir haber yayınlandı: “ABD, insanlığın esir edilebileceği görünmez silahlar geliştiriyor.”

CIA, psikolojik silah stoklarını, psişik silahların değişik tiplerini geliştirmeyi başararak artırdı. Şimdi bu kabiliyetleriyle yeni tip bir harbe girişmesi mümkündür. Bu harp görünmez, muharebe sahası ise insan zihinleridir!

Bu yazının uçuk kaçık bir yazı olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz!


Nuh Gönültaş
Gazeteci-Yazar
19.08.2002

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Bu ay öne çıkanlar