2010-11-20

Neden Başarılı Olamıyoruz ?

Neden Başarılı Olamıyoruz ?


Çünkü, plan yapmadan işe atılıyor, gözümüz korkunca da çekiliyoruz! Negatif (menfi-olumsuz) düşünüyor, işi kitabına uyduruyor, mazeretlere sığınmayı seviyoruz.

Biyografi okumayı sever misiniz? Hani çocuklukları kir-pas içinde geçen; ama gençlik yıllarında ne kadar parlak bir insan olduklarına dâir ilk ipuçlarını veren; daha sonra da önemli başarılarıyla gözlerimizi yuvalarından fırlatan devlet adamları, meşhur yazarlar, müthiş hatipler, şâirler ve dehâ çapında ressamlar vardır.

Bütün bunların ortak noktaları, anahtar kelimeleri azim ve gayrettir; gayet tabii ki, neticesi de başarıdır. Başarı, kendileri için bütün fırsatların uçup gittiğini düşünen anne ve babaların, âdeta çocuklarını oturttukları ışıltılı bir tahttır aynı zamanda. Keza başarı, küçücük beyinlere ilk kazınan kelimelerden de biridir...

Peki, insanlar neden başarılı olmak isterler? . Başarı eğer, ferdî(kişisel) gelişim uzmanı Mümin Sekman'ın dediği gibi "İstenilen şeylerin bedelini ödeme merhalesi" ise, bir bedel ödeyeceğimizi bile bile neden koşarız zirvedeki o yere?

Ferdî(kişisel) gelişim üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Mümin Sekman, insanları, devamlı daha fazlasına ve daha iyisine sahip olmaya zorlayan faktörleri beş ana maddede topluyor:

-İhtiyaçlar,
-Korkular,
-Hissi çekişmeler,
-Mecburiyet,
-Bağımlılık...


İhtiyaçlarınızı şöyle bir gözden geçirin... Bakmakla mükellef olduğunuz insanlar var... En temel ihtiyaçlarınızı karşılamak zorundasınız... Ama iş bunlarla da bitmiyor... Aynı zamanda seviyeli bir hayat yaşamak, itibarlı ve prestij kazandıran nesnelere sahip olmak, ilmî ve fikri gelişmelerle alâkalı ihtiyaçlarınızı da karşılamak istiyorsunuz.


Kısacası, . ölünceye kadar hiçbir zaman bitmeyecek bu ihtiyaçlara ulaşabilmek için yaptığınız çalışmaların, sizi başarıya götürme ihtimâli oldukça yüksek.

Bir de korkularınız var tabii... Yaşlanınca kimselere muhtaç olmamak için, bir hastalık ânında tedavi masraflarını karşılamak için çalışmak ve başarılı olmak zorundasınız. Mümin Sekman buna 'sopa teorisi' diyor. Bir kısım işi başarıyorsanız, bu, arkanızdaki sopadan kaçmak içindir.Bu arada, kendisini küçümseyen birisine şahsiyetini isbat etmek, sevdiklerinin takdirini kazanmak için başarılı olanların sayısının da, hiç de azımsanmaması gerektiğini hatırlatıyor Sekman…


... 'Başarı mefhûmu kültürlere göre farklılık gösterebiliyor' diyen Mümin Sekman, "Türk Usulü Başarı" isimli kitabında, örflerimize-âdetlerimize ve umumi(genel) karakterimize göre şekillendirdiğimiz başarı esaslarını da anlatıyor... Ülkemizde herhangi bir alanda ne kadar kabiliyetli olduğunuzdan çok, kimleri tanıdığınızın önemli olmasının Türk usulü başarı esaslarından birisi olduğunu söylüyor. Meselâ diyor, hemşehricilik veya 'âbi' diye hitap etmek, kim olursanız olun, sizi bir yerlere getirebiliyor.

Kitapta ayrıca; insanların kendi istekleri için başarılı olmak yerine, başkalarına kendilerini ispatlamak için didinmeleri... Negatif düşünmeleri, fikir işçiliği yerine beden işçiliğine ehemmiyet vermeleri... Standart ve ölçülebilir başarılar yerine, 'elimden geldiği kadar veya 'en kısa zamanda' gibi ifadelerle açığa çıkan göz kararı başarıları kabullenmeleri de, insanımızın başarı kültürünü açıklayan örnekler arasında zikrediliyor.

Ülkemizde, başarılı olmak için yapılması gerekenlerle yapılanların da birbirinden farklı olduğunu söylüyor Mümin Sekman. Biz, diyor, hızlı başlıyor ve hızlı bırakıyoruz... Düsturları-esasları kendimize uyduruyor, plansız yaşıyor, başarıyı kendi elimizde olmayan sebeplere bağlıyoruz. Bu maddelere bir de günü kurtarmak için didinmemizi de ilave edersek, cihanşümul [üniversal, evrensel) başarı kriterlerinden neden bu kadar uzak düştüğümüzü anlayabiliriz.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Bu ay öne çıkanlar