2010-11-01
BAHÇE MİMARİMİZ
Müslümanlar bahçe mimarîlerinde, Kur'ân-ı Kerîm'de okudukları cennet tasvirlerinden ilham almışlardır. Zâten "cennet" kelimesinin bir mânâsı da bahçedir.
Bahçe mimarîmizin vazgeçilmez unsuru olan havuzlar, "kevser"-den, dalları aşağı doğru sarkan narin salkım söğütler "tûbâ ağacından mülhemdir. Köşkler, çeşmeler, selsebiller, meyve ağaçları gölgeli ağaçlar, çeşitli çiçekler bu bahçeleri süsler.
Ecdadımız bahçelerinde, güzelliğin yanı sıra faydalı ve kullanışlı olma hususunu da gözetmişler. Çin bahçelerinde olduğu gibi, dereler, göller, tepeler, çiçek ve ağaçlar ile tabiatın tam bir kopyası bizde yoktur.
Fransız bahçelerinde olduğu gibi, ağaçlar tıraş edilmez, bitkilere fazla müdâhele edilmez, tâbîî halindedir.Çiçekler bir cinsten öbek öbektir. Avrupalıların yaptığı gibi, her çeşit karışık, mozaik bir halde değildir.
Ağaçlar gökyüzünü kapatacak kadar sık dikilmez. Güneş ışığına mâni olmayan ağaçlar, vardır. Meyve ağaçları çok sık değildir. Ancak birkaç tane çınar, meşe gibi gölge veren ağaçlar bulunur, bunların etrafı da defne, şimşir gibi bodur ağaçlarla çevrilir. Büyük ağaçların altı oturmak için boş bırakılır.Ağaç altı meydanlarını selsebil, abdest almak için zarîf çeşmeler tezyin eder.
Fıskiyeli havuzun etrafında veya çardaklarda sarmaşıktı, salkımlı bitkiler bulunur. Bahçe içinde çiçek çeşitlerine göre, gülistan, lâlezâr ve çemenzârlar yapılır.Meyilli arâzîlerdeki setler, yukarıdan bakınca tezhipli bir kitap sayfasını andıran bir veya birkaç çiçeğe ayrılır.Meyve ağaçları, baharda çiçekleri, yazın meyveleri ile bahçeye renk katar, ev sahibine eliyle meyveleri koparıp, yeme ve ikram etme zevkini verir.
Koparılan bir çiçek, onun kadar güzel bir şükûfedânda (vazo) veya sarığa iliştirilerek günlerce saklanırdı. Mü'mine hanımların bu bahçelerde işlediği işlemeler de bu bahçeler kadar güzel olurdu.insan bu nezîh mekânda, ağaç ve çiçeklerin renk ve şekillerini seyreder, güzel çiçekleri koklar, suların şırıltısını, kuşların cıvıltısını dinler, meyvelerini tadar, ipek yapraklara ve çiçeklere dokunur.insanlar tabiatla bütünleşerek yaşardı. Evlerini güzel çiçekler ve ağaçlar çevrelerdi. Hayvanlar da bu çevrede unutulmaz. Evlerde kediler, sokaklarda köpekler, âbidelerin etrafında güvercinler vardır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Bu ay öne çıkanlar
-
Türkeş Arusiler'le gizlice görüşürdü 25 Ağustos 2001 günü, Musevi kökenli ünlü iş adamı Üzeyir Garih Eyüp Mezarlığı'nda bıçaklana...
-
Alparslan Türkeş, Küçük Hüseyin Efendi, Üzeyir Garih cinayeti ve Kripto Yahudiler Alparslan Türkeş'in gerçek ismi olan Hüseyin Feyzullah...
-
Yahudilerin bir yere hakim olduklarını sembolize eden dini sembolleri Yedi Kollu Şamdan (Menorah) ve Bahçeşehir Üniversitesi logosundaki yed...
-
DEVELİ AĞIR CEZA MAHKEMESİ ESAS NO : 1980 / 77 KARAR NO : 1981 / 63 C. SAV. NO : 1980 / 309 BAŞKAN : Metin YÜKSEL 19030 SANIK : MUSTAFA ...
-
Türkiye'deki İslamî hareketin ve dinî hizmetlerin içine CIA ve MOSSAD girmiştir. İndirilmiş İslam'ın yerine uydurulmuş bir İslam çık...
-
Alparslan Türkeş, Osmanlı'nın Kıbrıs'a sürgün ettiği bir Yahudi ailesinin ferdiydi. Gerçek adı Hüseyin Feyzullah'tı... Arusilik ...
-
Süleyman Hilmi Tunahan'a "Gerici" diyen Adnan Menderes'in İçişleri bakanı Namık Gedik'in Neden ve Nasıl Öldüğü Hala ne...
-
Evet Ben Selanikliyim! (Sabetaycıyım!) Selanikli deyince ne gelir aklınıza? 1) Selanikli Yunanlılar. 2) Nazilerin katlettiği Selanikli yahud...
-
Mehmet Akif Ersoy Hakkındaki Acı Gerçekleri Görmezden Gelemeyiz "Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi" mısrası ile uzun süre...
-
Güllerin kokusunu aldıkları, insanların en güzeli, o kadar güzeldi ki; kainattaki bütün güzellikleri, ‘Cemal’ isminden küçücük bir tece...
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.