2011-04-10

Arapları Osmanlı'dan Koparan Casus: Lawrance

Arapları Osmanlı'dan Koparan Casus: Lawrance

İngilizlerin Orta Doğu’daki meşhur câsus subaylarından. İngilterenin Galler bölgesinde 1888 yılında doğdu. Thomas Edward’ın âile adı Chopman olmasına rağmen, İskoçyalı bir râhibeyle evlenebilmek için Lawrence (Lavrens) soyadını aldı. Hıristiyanlığın koyu bir taassuba sâhip Cizvit Tarikatının okuluna girdi. Burada iyi bir eğitim ve öğretim gösterilerek, yetiştirildi.

İngilizlerin Orta Doğu’ya yayılma siyâseti istikametindeki faaliyetlerine katılıp, 1910 yılında Türkiye’ye geldi. Fırat Nehri kıyısında arkeolojik araştırmalar adı altında, petrol etüdü, siyâsî ve etnolojik bilgiler topladı. Mezopotamya, Suriye, Filistin ve Mısır’ı gezip, Arapça ve İslâm âdetlerini öğrendi. İngiltere’ye dönüp, 1911’de Oxford’da doktorasını verdi. Tekrar Orta Doğu’ya dönüp, Arap ülkelerinde çalışmaya başladı.

Birinci Dünyâ Harbinde İngiliz ordusunda vazife aldı. İslâm âleminin en büyük devleti ve hilâfet makâmına sâhip Osmanlı Devleti de, İttihatçılar tarafından savaşa sokulunca, câsusluk vazifesiyle tekrar Orta Doğu’ya gönderildi.

Birinci Dünyâ Harbinde yüzbaşı rütbesiyle, İngiliz İstihbârât Teşkilâtı olan İntelligence Service’te câsus olarak çalıştı. Vazifesi, İttifak Devletleri safında harbe sokulan Osmanlı Devleti hâkimiyetindeki Arap ülkelerinde isyan çıkartmaktı. Yüzyıllardır Osmanlı hâkimiyetinde sulh, sükûn ve huzur içinde yaşayan Araplara, kavmiyetçiliğin dînî bağlardan daha önemli olduğu propagandasını yaptı. Kendisini Arap Dâvâsına inanmış birisi olarak tanıtıyordu. Arap liderleriyle görüşüp, Osmanlı Devletinden kurtulma zamanının geldiği istikâmetinde faaliyetlerde bulunuyordu. Vehhabî Abdülaziz bin Sü’ûd ile münâsebet kurup, onun yakın adamı oldu. Abdülaziz bin Sü’ûd’a, İngiltere’den külliyetli miktarda para, silâh, cephâne, teçhizât ve levâzım malzemesi sağladı. İttihatçı subayların Arap ülkelerindeki zulüm ve ahlâksızlıklarını kendine malzeme yapıp, bölgeyi Osmanlı Devletine karşı isyân hâline getirmeyi başardı. Âsi Arapları da Yemen, Filistin, Irak cephelerinde İngilizlerin safında yer aldırttı.

Lawrens, gerilla harpleri yaptırarak Türk kuvvetlerine çok zarar verdirdi. Türk kuvvetlerinin Hicaz’a ulaşımını sağlayan Şam-Hicaz demiryolunu kısmen tahrib ettirdi. Demiryolu istasyonlarına gece baskını yaptırdı. Osmanlıya bağlı Hicaz ahâlisi dışında Vehhabîleri ve âsileri Türk düşmanlığı ile körükleyip, Mekke ve Medine’de de hiyânetlere sebeb oldu.

Arap âlemini Osmanlılardan ayırıp, İngiltere’nin sömürgesi hâline soktu. Dünyâya Arap kahramanı olarak tanıtılıp, İstiklâl dâvâsı adı altında Müslümanlara, meşru devlete karşı isyân fikirleri ekti.

Kitap yazıp, konferanslar vererek kendini şeyh, diye tanıttı. Kuvvetli hitâbeti, cin fikri ve İslâm düşmanlarından aldığı bol yardımlarla pekçok kimseyi etrâfında topladı. Müslümanların îmânını bozucu fikirlerini yaydı. Çölde İsyan, Darphâne, Hikmetin Yedi Direği adlı kitaplarını ve mektuplarını yayınladı.

Lavrens, Birinci Dünyâ Harbinden sonra Osmanlı Devleti yıkılınca, vazifesini tamamlamış olarak İngiltere’ye döndü. Orta Doğu’ya empoze ettiği fikirleri Arap milliyetçiliği ötesinde yayıldı. Arap âleminde, aynı din, dil, ülke ve ırka mensûb olmalarına rağmen birbirine düşman pekçok devlet kuruldu. İsrâil Devletinin kurulmasına fırsat verdirip, Arap âlemini birbirine düşman hâline getirdi. Birkaç kere adını değiştirdi. John Hume Ross adıyla İngiliz Hava Kuvvetlerine girdi. Câsus olduğu anlaşılınca, uzaklaştırıldı. Thomas Edward Shaw adıyla önce tank birliklerinde, sonra da tekrar Hava Kuvvetlerinde vazife aldı. 1935’te İngiliz ordusundan emekli oldu. Aynı sene Dorsetshire’de motosiklet kazâsında öldü.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Bu ay öne çıkanlar