2012-05-09

Bazı Kripto Ermeniler Asıl Kimliklerine Dönüyor

Bazı Kripto Ermeniler Asıl Kimliklerine Dönüyor
Bazı Kripto Ermeniler Asıl Kimliklerine Dönüyor
Ülkemizde, yakın tarihimizdeki vahim "ârızalar" dolayısıyla bir buçuk milyon civarında Kripto Ermeni vatandaş yaşadığı söylenmektedir. Bu, Türkiye'nin, kolay kolay itiraf edilmeyen sancılı bir realitesidir. Tarihçiler, ciddî medyacılar, hukukçular, haysiyetli araştırıcılar (isterler ve azm ederlerse) bu konuda çok belgelere, karinelere ulaşıp dosyalar meydana getirebilirler. Bu Kripto Ermeniler meselesi açıklığa kavuşmadıkça ülkemizin büyük krizlerini anlamak ve çözmek mümkün olmaz. Mesela PKK nedir? Bir Kürt hareketi midir, bir Kripto Ermeni hareketi midir? PKK'yı Kürtler mi kurmuştur, devlete sızmış Kripto Ermeniler mi?

Aşağıda okuyacağınız çok önemli özel haber 9 Şubat 2012 tarihli TÜRKİYE gazetesinin birinci sayfasında yayınlanmıştır. Son on sene içinde yayınlanmış en önemli on haber ve röportajdan biri olduğu söylenebilir. Ülkemizde Kripto Ermeni bulunmadığını, PKK'nın aslında bir Kripto Ermeni hareketi olduğunu kuru kuruya inkâr edenlerin dikkatlerine sunulur:

"Ermeniler gerçek kimliğine dönüyor

Yıllarca kimliğini saklayan Ermeniler, son dönemde yaşanan iyileşmenin etkisiyle özlerine dönmeye başladı. ( ÖZELHABER Melik DUVAKLI)

ERMENİ diasporası, dünyanın her yerinde Türkiye aleyhine karalama kampanyaları düzenlerken ülkemizde yaşayan Ermeni asıllı vatandaşlar birer birer özüne dönmeye başladı. Türkiye'nin değiştiğine dikkat çeken "Kripto Ermeni" olarak bilinen vatandaşlar, artık kendilerini gizleme gereği de duymuyor. Kilisede vaftiz olup gerçek isimlerini alıyor. Ermeni cemaatinde de tartışma konusu haline gelen Kripto Ermenilerden asıl kimliklerine dönenler yaklaşık iki yıldır bir dernek çatısı altında faaliyet gösteriyor. İsmini değiştirip, kilisede vaftiz olarak Ermeni kimliğine dönenlerin kurduğu "Dersimli Ermeniler İnanç ve Sosyal Yardımlaşma Derneği"nin geçtiğimiz ay İstanbul'da düzenlediği yemekli davete yaklaşık 550 kişi katıldı. Gazetemize konuşan Dersimli Ermeniler Derneği Başkanı Miran Pirgiç Gültekin de, Selahattin olan ismini 2 yıl önce değiştirerek kilisede vaftiz olmuş. Gültekin'e göre halen Türkiye'de çok sayıda asıl kimliğini saklayan Ermeni var ancak takiyye yaparak kendilerini gizliyorlar. Ermenilerin hâlâ kimliğini gizlemesini anlamsız bulan Gültekin, "Bugün artık korkulacak bir şey olmadığını düşünüyorum. Biz iki yıldır açık bir şekilde kamu önünde faaliyet gösteren bir derneğiz. Hiç tepki görmedik" diye konuştu. 1960 Tunceli doğumlu olan Selahattin Gültekin yaklaşık 50 yıl bu kimlikle yaşadıktan sonra 2 yıl önce kilisede vaftiz olup Miran Pirgiç ismini almış. Ardından da kendisi gibi Ermeni kimliğine dönen 70 kişi ile Dersim Ermenileri Derneği'ni kurmuş. Ermeni kimliğine resmen dönerken çevresinin "bizi deşifre ediyorsun" tepkisiyle de karşılaşmış. Ancak, kendisi tam tersini düşünüyor. Aslen Ermeni olduğunu ilkokul çağlarında öğrenen Miran Pirgiç Gültekin, Tunceli'nin daha çok Ermenilerin yaşadığı eski adı Gazik olan Cumhuriyet mahallesinde büyüdüğünü, Ermeni olduğunu da çocukken akranlarıyla kavgaya tutuştuğunda kendisine "Ermeni" diye bağırılmasıyla öğrenmeye başladığını söylüyor.

KİMLİĞİ GİZLEMEK YANLIŞ

Yaklaşık bir ay önce düzenledikleri yemeğe 550 kişinin katıldığını kaydeden Gültekin, "Bu toplantıya yaklaşık 200 tane Sason Ermenisinin yanı sıra Hemşin, Vakıflı, Malatya Ermenileri de geldi. Bunlar hep kendilerini saklayan Ermeniler. Biz çıkıp asıl kimliğinizi kullanın diyoruz" dedi. Kimliğini gizleyen çok Ermeni olduğunu söyleyen Gültekin, "Ama takiyye yapıyorlar. Asıl kimliklerini saklıyorlar. Adam her şey oluyor ama Ermeni olduğunu gizliyor. Her şey oluyor ama kendisi olmuyor. Madem Ermenisin, kimliğini saklamayacaksın. Ermenilerin alevi kültüründen veya diğer kültürlerden kopması lazım. Ermeni gibi yaşamaları gerekiyor" diye konuştu.

500 BİN KRİPTO ERMENİ

Türkiye'de 500 bin Kripto Ermeni olduğunu söyleyen TTK Eski Başkanı Prof. Yusuf Halaçoğu, "Kimliğini gizleyen pek çok Ermeni, Kürt veya Alevi olarak biliniyor" diyor.

(09 Şubat 2012 Türkiye gazetesi,s. 1)"
Mehmet Şevket Eygi
09/05/2012

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Bu ay öne çıkanlar