Vak'a Diyarbakır'da geçer. Beş çocuk annesi Azize, internette tanıştığı genç sevgilisini geceleyin eve alır. Kocası bitişik odada mışıl mışıl uyumaktadır.
Kadın ve aşığı bitişik odada zina yaparlar. Koca gürültüden uyanır aşıkları çıplak olarak basar. Üç kişi (karı, koca, aşık) arasında tartışma başlar. Azize korkar kendini üçüncü katın penceresinden atar. Alttaki marketin brandasına, sonra da park etmiş otomobilin üzerine düşer, ölmez yaralanır.
Ardından aşık da pencereden atlar. Ağır yaralanır. Halen hastanede bakım altındadır, hayatî tehlikeyi atlatmamıştır.
Aşığıyla buluşan genç kadın yirmi gün süren tedavisinin ardından Sosyal Hizmetler İlMüdürlüğü tarafından mahkeme kararıyla lâik devletin koruması altına alınır.
Aldatılan koca, karısının izini bulur. Valiliğe baş vurur, "Ben karımı affettim, ona zarar vermeyeceğim..." mealinde bir dilekçe verir.
Valilik, aile birliğini korumak adına bu talebi haklı bulur.
Kadın da kocasıyla tekrar birleşmek ister.
Valilik kadını kocasına verir.
Karı koca bir otele yerleşirler.Odalarından kavga ve tartışma sesleri gelir.
Bir müddet sonra kadın pencereden atlar (veya atılır), yere çakılır ve can verir.
Koca yakalanır, mahkemeye sevk edilir.
"Habertürk" menşeli bu haber, Vatan gazetesinin internet sitesinde 23 Nisan Cuma tarihinde yayınlandı.
Biliyorsunuz yeni Ceza Kanunu zinayı suç olarak kabul etmiyor.
Avrupalılar zina konusunda çok serbest, çok hoşgörülü...Biz de onlara uyduk.
Devletimiz zina yaptığı için kocasının hışmından korkan kadını koruma altına alıyor, ona bakıyor.
Kadın beş çocuklu, yaşı otuz.
Aşığını gece eve alıyor.
Aşığıyla internette tanışmışlar.
Koca yandaki odada uyuyor.
Gürültüye uyanıyor.
Zina suç değil.
Kadın birinci defa düşüyor, ölmüyor.
Devlet kadını koruma altına alıyor.
Yediriyor, barındırıyor. Cep harçlığı veriyor mu, bilmiyorum.
Beş çocuk yetim kaldı.
Aşık hastanede can çekişiyor.
Koca yakalandı.
Facia üstüne facia.
Türkiye çok ilerliyor.
Zina suç değil.
Uygarlık ve Avrupa birliği yollarında füze hızıyla ilerliyoruz.
Az zamanda çok mesafe kat'ettik.
Beş çocuklu kadın...İnternette tanışılan aşık...Aşığın eve alınması... Koca bitişik odada uyurken sevişmeleri...Gürültüden kocanın uyanması... Sonra bir sürü facia...Devletin kadını koruması... Falan filan...
Nerede kalmıştık?.. Zina suç değildir...
Mehmet Şevket Eygi
28 NİSAN 2010
2010-09-01
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Bu ay öne çıkanlar
-
Türkeş Arusiler'le gizlice görüşürdü 25 Ağustos 2001 günü, Musevi kökenli ünlü iş adamı Üzeyir Garih Eyüp Mezarlığı'nda bıçaklana...
-
Alparslan Türkeş, Küçük Hüseyin Efendi, Üzeyir Garih cinayeti ve Kripto Yahudiler Alparslan Türkeş'in gerçek ismi olan Hüseyin Feyzullah...
-
Yahudilerin bir yere hakim olduklarını sembolize eden dini sembolleri Yedi Kollu Şamdan (Menorah) ve Bahçeşehir Üniversitesi logosundaki yed...
-
DEVELİ AĞIR CEZA MAHKEMESİ ESAS NO : 1980 / 77 KARAR NO : 1981 / 63 C. SAV. NO : 1980 / 309 BAŞKAN : Metin YÜKSEL 19030 SANIK : MUSTAFA ...
-
Türkiye'deki İslamî hareketin ve dinî hizmetlerin içine CIA ve MOSSAD girmiştir. İndirilmiş İslam'ın yerine uydurulmuş bir İslam çık...
-
Mehmet Akif Ersoy Hakkındaki Acı Gerçekleri Görmezden Gelemeyiz "Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi" mısrası ile uzun süre...
-
Süleyman Hilmi Tunahan'a "Gerici" diyen Adnan Menderes'in İçişleri bakanı Namık Gedik'in Neden ve Nasıl Öldüğü Hala ne...
-
Güllerin kokusunu aldıkları, insanların en güzeli, o kadar güzeldi ki; kainattaki bütün güzellikleri, ‘Cemal’ isminden küçücük bir tece...
-
Recep Tayyip Erdoğan ile Mehmet Emin Karamehmet'e verilen ödüller ve Yahudilerin birbirlerine düşmesi JINSA ve AJC üzerine... Başlık ...
-
Evet Ben Selanikliyim! (Sabetaycıyım!) Selanikli deyince ne gelir aklınıza? 1) Selanikli Yunanlılar. 2) Nazilerin katlettiği Selanikli yahud...
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.