İslam Akaidi / İnanç Esasları Asla Değişmez |
Şüphe yok ki dînî akidelerimiz zaman itibariyle asla değişmez. İslâm akaidi bundan on dört asır evvel ne ise şimdi yine odur. Resûlullâh Efendimiz'in asrından sonra, onun ve Ashâb'ının yolu olan Ehl-i Sünnet inancından başka inançlara sâhib bir takım fırkalar çıkmıştır. Bu fırkaların en büyükleri Mu'tezile, Şî'a, Hâricîyye', Mürci'e, Neccâriyye, Cebriyye, Müşebbihe fırkalarıdır. Bunlar da kendi aralarında bölünmüşlerdir. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.), ümmetinin az bir müddet sonra yetmiş üç fırkaya ayrılacağını ve bu fırkalardan yalnız zât-ı şerîfleri ve Ashabının yolu üzere bulunanlardan başkalarının azaba müstehak olacaklarını, bir mucize olarak evvelce haber vermişti.
Fırka-i Naciye/kurtulan grup ki Ehl-i Sünnet ve Cemâ'attir; bid'atten/dine sonradan sokulanlardan uzak ve sünnet-i nebeviyyeye lâyıkıyla uyan, dîn hükümlerini hevâlarına göre te'vil/yorum ve tahriften/hurafelendirmekten sakınanlardır.
Mu'tezile: "Kaza ve kaderi inkâr ettiklerinden "Kaderiye" de denilmiştir. Allah'ın sıfatlarının ezelî olduğunu ve cennette Allah'ı görmeyi kabul etmezler.
Şî'a: İmam Ali ile evlâdını, diğer halîfelere üstün tutanlardır. Bazıları bunda çok ileri giderek imamları ilah yahut nebî sayar. Galiye, İmamiye, Zeydiyye adlarıyla üç şu'beye ayrılır.
Haricîler: Bunlar Hz. Osman ile Hz. Ali'yi ve bunlara uyanları mü'min saymazlar. Bunlardan "Yezidiye" taifesi kendilerini İslâm'a nisbet ederlerse de hakikaten müslüman değildirler. Şeytana "Melek-i tavus" derler.
Mürci'e: Bunların i'tikadınca îman, Allah'ı bilip sadece kalpten sevmekten ve Allah'a karşı kibiri terkten ibarettir. Böyle olan kimse her türlü günâhı işlese de mü'mindir derler.
Neccâriye: Allah'ın Vücûd sıfatını inkâr ederler. Mutezile gibi cennette Allah'ı keyfiyetsiz görmeyi kabul etmezler, Kur'ân hâdisdir derler.
Cebriyye: Bunlar Kaderiyye'nin aksine olarak kullarda irâde-i cüz'iyye olduğunu inkâr ederler.
Müşebbihe: Hak Teâlâ'yı mahlûkâtına benzetenlerdir. Kerramiyye de bunlardandır.
Bugün İslâm âleminin büyük kısmı Ehl-i sünnet mezhebindedirler. Dimağlarımızı Resûlullâh ve Ashabının yoluna uymayan batıl fikirlerden korumalıyız.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.