Sevgililer Günü diye bilinen 14 Şubat Katolik dünyasının dini bayramlarından biridir |
Sevgililer Günü diye bilinen 14 Şubat Katolik dünyasının dini bayramlarından biridir
Sevgililer Günü (Valentine's Day)
14 Şubat 2004 tarihinde yazdığım yazıyı okuyunca yeni bir şey ilave etme ihtiyacı hissetmedim. O yüzden 14 Şubat 2004 tarihindeki yazıyı günün önemine binaen tekrar yayınlıyorum. O gün şunları yazmıştım:
Bugün "Sevgililer Günü"yle ilgili birkaç kelime yazmak istiyorum. Malum, Katolikler'de Valentine's Day diye bilinen 14 Şubat günü küreselleşmenin bir başka boyutu olsa gerek, Müslüman ülkelerde de "Sevgililer Günü" olarak kutlanmaya başladı, gittikçe de yaygınlaşıyor.
14 Şubat günü Türkiye genelinde geçen sene 1,2 milyonun üzerinde kırmızı gül satıldığını duyduğumda yadırgamadım. Çiçekçiler adına sevindim de. Ama bastıran kış şartlarının çiçekçileri olumsuz etkilediği için üzüldüm. Çünkü bir yıldır bugüne hazırlanıyorlardı.
Hayretimi mucip olan bir diğer husus da, aynı gün Ortodoks mezhebine mensup tanıdığım bir Hıristiyan'a, Valentine's Day'da ne yaptığını sorduğumda, "14 Şubat bizim günümüz değil, o Katolikler'in günüdür" diyerek 14 Şubat'ı kutlamadığını söylemesiydi. Hayretimi mucip olmuştu çünkü 14 Şubat'ı Hıristiyan olduğu halde mezhep ayrılığından dolayı Ortodokslar bile kutlamazken, çok sayıda, Müslüman o gün elinde kırmızı güllerle günün gereğini yerine getiriyordu!
Ben bugüne rağbet eden Müslümanlar'ın büyük çoğunluğunun, 14 Şubat'ın bir Hıristiyan bayramı olduğunu bilmediklerini düşünüyorum. Medyadaki yayınların etkisinde kalarak sadece Sevgililer Günü olduğu için sevdiklerini hatırlama adına bir şeyler yaptıklarını tahmin ediyorum.
* * *
Dînî bir gün olması ve kişinin inancını ilgilendirmesi sebebiyle "Ortodokslar'ın bile kutlamadıkları bir gün hakkında bir Müslüman olarak bizim de bir görüşümüzün ve bakışımızın olması gerekmez mi?" diye düşündüm ve biraz araştırdım.
Tarihçesine baktığımda, putperest Romalılar'ın sürülerini kurtlardan korumaları için tanrılarına kurbanlar kestikleri 15 Şubat Lupercalia Bayramı'nın sonraları sevgililer bayramına dönüştüğünü gördüm..
Rivayete göre, İmparator 2. Claudius savaşı olumsuz etkilemesin diye askerlere evlenmeyi yasaklar. Fakat Rahip Valentine bu yasağa uymaz ve sevgililer arasında gizliden gizliye nikah kıyar. Tabii çok geçmeden yasağı deldiği ortayla çıkar ve idama mahkum edilerek hapse atılır.
İmparator bir putperesttir. Valentine ise tevhid inancı üzere bir mümindir. İmparator, Aziz Valentine'e Hristiyanlığı bırakıp Roma'nın tanrılarına tapması karşılığında kendisini affedeceğini teklif eder. Valentine dininde kalmakta ısrar edince, miladi 270 yılında 14 Şubat'ı 15 Şubat'a bağlayan gece idam edilir.
* * *
Hıristiyanlık yayılıp Avrupa'da kabul gördükten sonra 496 yılında da Papa Gelasius, Aziz Valentine'i onurlandırdmak için 14 Şubat'ı Valentine Günü ilan eder.
Ancak Valentine gençleri günahtan kurtarmak için nikah kıyarak ilişkileri meşrulaştırırken sonraları onun adına kutlanan günde ilişkilerin gayri meşru (kızların isimlerini birer kağıda yazıp masa üzerindeki bir sepete koymaları, delikanlıların da kura çekerek paylarına düşen kızlarla birlikte olmaları gibi) mecralara aktığı görülür hatta bir ara gençlerin ahlakını ifsad ettiği gerekçesiyle din adamlarının teklifiyle İtalya'da yasaklanır..
Fakat 14 Şubat, 1800'lü yıllardan sonra da "Sevgililer Günü" olarak Batı'nın toplumsal bir olayı haline gelir. Sevgililer birbirlerine kırmızı güller hediye ederler ve kutlama kartları gönderirler.
Hülasa Sevgililer Günü diye bilinen 14 Şubat Katolik dünyasının dini bayramlarından biridir.
* * *
Allah katında hak din İslam'dır (âl-i İmran,19) ve Allah katında İslam'dan başka hiçbir din makbul değildir (âl-i İmran, 85). Dolayısıyla hak din mensupları başka dinlere ait bayramları kutlayarak onlara dînî konularda benzemekten kaçınmak durumundadır. Hz. Peygamber de dini inanç, örf, dini kisve, dînî davranış, ibadet ve dini adetlerde başka din mensuplarına benzemekten bizleri sakındırmıştır.
Tevhit inancına sahip bir Müslüman'ın hak katında makbul olmayan inançlara simge olmuş her şeyden uzak durması, inancının duruluğunu koruması için gereklidir.
Tabii ki, benzemekten kaçınmak sadece dînî konulardadır, yoksa hiçbir zaman ilim ve teknolojinin ve diğer çağdaş gelişmelerin reddi anlamında değildir.
* * *
Hıristiyan olduğu halde bir Ortodoks dahi kendisine ait olmayan bir günü kutlamayarak duyarlılık gösterirken bir Müslüman neden aynı duyarlılığı göstermesin ki?!
Ayrıca inancımıza göre kadın ile erkek arasındaki sevgi ve aşka dayalı ilişkiler nikah varsa meşrudur. Sevgililer Günü'nde daha ziyade nikahsız ilişkiler öne çıkmaktadır. (İtalya'da bir zaman yasaklanmasının temelinde de nikahsız ilişki yatmaktadır.) Valentine's Day'de hatırlanan sevgi, eşler arasındaki meşru sevgi ise bu bir Katolik için gayet normaldir. Ama Müslüman çiftlerin birbirilerine gül veya hediye vermeleri için Katolikler'e ait Valentine's Day'i beklemeleri gerekmez ki! Hediyeleşmek için özel bir gün beklemek gerekmiyor. !
Yazar: Resul Tosun
Tarihçesine baktığımda, putperest Romalılar'ın sürülerini kurtlardan korumaları için tanrılarına kurbanlar kestikleri 15 Şubat Lupercalia Bayramı'nın sonraları sevgililer bayramına dönüştüğünü gördüm..
Rivayete göre, İmparator 2. Claudius savaşı olumsuz etkilemesin diye askerlere evlenmeyi yasaklar. Fakat Rahip Valentine bu yasağa uymaz ve sevgililer arasında gizliden gizliye nikah kıyar. Tabii çok geçmeden yasağı deldiği ortayla çıkar ve idama mahkum edilerek hapse atılır.
İmparator bir putperesttir. Valentine ise tevhid inancı üzere bir mümindir. İmparator, Aziz Valentine'e Hristiyanlığı bırakıp Roma'nın tanrılarına tapması karşılığında kendisini affedeceğini teklif eder. Valentine dininde kalmakta ısrar edince, miladi 270 yılında 14 Şubat'ı 15 Şubat'a bağlayan gece idam edilir.
* * *
Hıristiyanlık yayılıp Avrupa'da kabul gördükten sonra 496 yılında da Papa Gelasius, Aziz Valentine'i onurlandırdmak için 14 Şubat'ı Valentine Günü ilan eder.
Ancak Valentine gençleri günahtan kurtarmak için nikah kıyarak ilişkileri meşrulaştırırken sonraları onun adına kutlanan günde ilişkilerin gayri meşru (kızların isimlerini birer kağıda yazıp masa üzerindeki bir sepete koymaları, delikanlıların da kura çekerek paylarına düşen kızlarla birlikte olmaları gibi) mecralara aktığı görülür hatta bir ara gençlerin ahlakını ifsad ettiği gerekçesiyle din adamlarının teklifiyle İtalya'da yasaklanır..
Fakat 14 Şubat, 1800'lü yıllardan sonra da "Sevgililer Günü" olarak Batı'nın toplumsal bir olayı haline gelir. Sevgililer birbirlerine kırmızı güller hediye ederler ve kutlama kartları gönderirler.
Hülasa Sevgililer Günü diye bilinen 14 Şubat Katolik dünyasının dini bayramlarından biridir.
* * *
Allah katında hak din İslam'dır (âl-i İmran,19) ve Allah katında İslam'dan başka hiçbir din makbul değildir (âl-i İmran, 85). Dolayısıyla hak din mensupları başka dinlere ait bayramları kutlayarak onlara dînî konularda benzemekten kaçınmak durumundadır. Hz. Peygamber de dini inanç, örf, dini kisve, dînî davranış, ibadet ve dini adetlerde başka din mensuplarına benzemekten bizleri sakındırmıştır.
Tevhit inancına sahip bir Müslüman'ın hak katında makbul olmayan inançlara simge olmuş her şeyden uzak durması, inancının duruluğunu koruması için gereklidir.
Tabii ki, benzemekten kaçınmak sadece dînî konulardadır, yoksa hiçbir zaman ilim ve teknolojinin ve diğer çağdaş gelişmelerin reddi anlamında değildir.
* * *
Hıristiyan olduğu halde bir Ortodoks dahi kendisine ait olmayan bir günü kutlamayarak duyarlılık gösterirken bir Müslüman neden aynı duyarlılığı göstermesin ki?!
Ayrıca inancımıza göre kadın ile erkek arasındaki sevgi ve aşka dayalı ilişkiler nikah varsa meşrudur. Sevgililer Günü'nde daha ziyade nikahsız ilişkiler öne çıkmaktadır. (İtalya'da bir zaman yasaklanmasının temelinde de nikahsız ilişki yatmaktadır.) Valentine's Day'de hatırlanan sevgi, eşler arasındaki meşru sevgi ise bu bir Katolik için gayet normaldir. Ama Müslüman çiftlerin birbirilerine gül veya hediye vermeleri için Katolikler'e ait Valentine's Day'i beklemeleri gerekmez ki! Hediyeleşmek için özel bir gün beklemek gerekmiyor. !
Yazar: Resul Tosun
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.