2012-02-17

Adana'lı Kardeşler Düşünce Gücü İle Komut Alan Robot Geliştirdiler

Adana'lı Kardeşler Düşünce Gücü İle Komut Alan Robot Geliştirdiler


Düşünce gücü ile çalışan robot yaptılar

Adana'da biri makine, diğeri bilgisayar mühendisi olan iki genç, Sanayi ve Ticaret Bakanlığından sağlanan 100 bin lira ve KOSGEB'den aldıkları 75 bin liralık hibe desteğiyle düşünce gücüyle hareket edebilen servis robotu geliştirdi
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Makine Mühendisliği Bölümü mezunu Ali Özgün Hırlak, yaptığı açıklamada, Atılım Üniversitesi BilgisayarMühendisliği mezunu çocukluk arkadaşı Burak Özdemir (27) ileGaziantep'te geçirdikleri çocukluk yıllarında robot yapmak için elektronik malzemelerle uğraştıklarını söyledi.
Yıllar sonra çocukluk hayallerini gerçekleştirmek için arkadaşı Özdemir ile bir araya geldiklerini ve bir şirket kurup, robot üretimi için ÇukurovaTeknoloji Geliştirme Merkezi'nde çalışmaya başladıklarını anlatan Hırlak, ilk etapta Sanayi ve Ticaret Bakanlığından 100 bin lira destek aldıklarını ifade etti.

Servis Robotu çalışmalarının olgunlaşması üzerine Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı'ndan da (KOSGEB) 75 bin liralık hibe desteği aldıklarını kaydeden Hırlak, şöyle devam etti: “Üzerinde çalışmamızı sürdürdüğümüz robot alışveriş merkezleri, kafeler, okullar, oteller ve lokanta gibi işletmelerde kullanılabilir. Gelen müşterilerle ilgilenebilecek, müşterileri kapıda karşılayıp, siparişlerini alabilecek kapasitedeki robot, 1.5 saatlik şarj süresine sahip ve bir kilograma kadar hassas yük taşıyabiliyor. Müşteriler robotun gövde kısmındaki dokunmatik ekrandan yemek menüsü hakkında bilgi alabilecek. Elinde tepsi ile yemek taşıyabilecek. Çocukları eğlendirmek için de yardımcı olabilir.

DÜŞÜNCE GÜCÜ İLE ÇALIŞIYOR

Bu robotun en önemli özelliği düşünce gücüyle komut alabilmesi. Kafama takılı olan elektronik kit ile beynimdeki nöron aktivitelerini, yani sinir hücrelerimdeki aktiviteyi ölçerek bunu robotun bilgisayarına yönlendiriyorum. Bu bilgi robotun bilgisayarında işlendikten sonra hareket ünitesinde yönlendirilerek istediğim komutu yapmasını sağlıyor. Yani robot düşünce gücüyle hareket edebilme özelliğine sahip. Bu özellik gelişmiş ülkelerde de robotlarda kullanılıyor.”

Hırlak, geliştirdikleri prototipin rekabet gücü yüksek ve teknolojik gelişmeye katkı sağlayacak bir servis robotu olduğuna işaret ederek, “Robotu wireless kamera, sensör ve hoparlör taşıyacak şekilde tasarlıyoruz. Ayak kısmındaki tekerleklerle ilerleyen robot kendi etrafında da dönebiliyor” dedi.

Robotun insana benzeyen ilgi çekici ve uygun bir dış görünüşe sahip olmasına da önem verdiklerini vurgulayan Hırlak, Latincede “Arabacı Takım Yıldızı” anlamına gelen “Auriga” adını verdikleri robotun ses, ışık ve hareket dizileri iyi algıladığını kaydetti. Hırlak, şöyle devam etti: “Robot aynı zamanda bilgisayardan wireless kontrol, sesle kontrol, internet üzerinden kontrol, görüntü işleme aracılığıyla hareketle kontrol de edilebiliyor. Bu robot istenmesi halinde bomba imha, casus robot, robotik kol olarak da (uzuvsuz insanlar için) tasarlanabilir.”

Servis robotlarının en fazla Japonya'da üretildiğine dikkati çeken Hırlak, proje sonucunda çocuklara yönelik modeller de geliştirebileceklerini kaydetti.
Çalışmaları süren robot üzerinde kendi kendine şarj edebilme özeliği üzerinde durduklarını vurgulayan Hırlak, sesle komutta daha hızlı hareket edebilme ile ve multimedya özellikleri konusunda da çalışma yürüttüklerini kaydetti.

SERİ ÜRETİM YAPACAKLAR

Hırlak, prototipi hazır olan robotun eksikliklerinin giderilmesinin ardından seri üretime geçeceklerini söyledi.

Robotların bütün yaş grupları ve eğitim seviyesindeki insanlar tarafından oldukça ilgi ve merakla karşılandığını belirten Hırlak, şunları kaydetti: “Servis robot pazarının önümüzdeki 10 yıl içerisinde 30 kat artarak büyümesini bekliyoruz. Böylece projemiz daha da değerlenecek. Veriler gösteriyor ki yakın geleceğin en önemli sektörlerinden birisi robotik teknoloji olacak. Bu sektöre ayrılan Ar-Ge payı artırılmalı. Ülkemizin şirketleri bu sektöre zamanında giremezse tüketici konumuna düşebiliriz.”

A.A.
14 Ocak 2012

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Bu ay öne çıkanlar