Barzani |
'Musul hahamlarından Sallum, müslümanlardan birine hakaret edince önce Selanik'e, oradan da Kudüs'e sürülür.
Barzani ailesi ile ilgili sis perdesi ve ailenin Yahudi kökenli oluşuyla ilgili yazımız, bazı çevrelerce "madem böyle ise, Osmanlı Arşiv kayıtlarında bunun belgesi olmaz mı?" kuşkularıyla değerlendirildi. Daha önceki yazımızda da belirttiğimiz gibi Barzani ailesi, bölgenin -Kuzey Irak'ın- gündemine, 20. yüzyıl başlarında ancak girebilmiş bir ailedir. Meşhur Kürt Tarihçi Mehmet Emin Zeki'ye göre, 1931'de Barzan aşireti 2750 hane civarındaydı.(2) Barzani, Osmanlılar zamanında bile Zibad nahiyesinin bir köyü olmaktan ileri gidememişti. Bir başka ifadeyle küçük bir yerleşim birimi idi. Köyde yönetim ve kontrol, her zaman Barzani ailesinin elinde olmuştu.(3)
Barzani ailesinden Yahudi hahamları çıktığı ve bölgede Yahudiliğe eğitim öğretim faaliyetleri konusunda bu hahamların çok büyük hizmet ettiğine dair bilgi yalnız, Kürtçe konuşan Yahudilerle ilgili önemli bir uzman olan Prof. Dr. Jona Sabar'a ait değildir.(4) Osmanlı Arşivi'nde bulduğumuz bir vesika da bu aileden hahamların olduğunu teyid etmekte, adeta bizim yazımızı sorgulayanlara cevap vermektedir. 1856 yılına ait bu belgede ileride de ayrıntılarını nakledeceğimiz gibi Musul'dan Selanik'e, oradan da Kudüs'e sürülen "Sallum Barzani"den bahsedilmektedir. Barzani kelimesinin son harfinin Osmanlıca yazılışındaki "y" harfı (î okunur) bilindiği gibi nispet "ye"sidir. Kişinin mensup olduğu şehir ya da aileyi belirtir.Barzani ailesi ile ilgili sis perdesi ve ailenin Yahudi kökenli oluşuyla ilgili yazımız, bazı çevrelerce "madem böyle ise, Osmanlı Arşiv kayıtlarında bunun belgesi olmaz mı?" kuşkularıyla değerlendirildi. Daha önceki yazımızda da belirttiğimiz gibi Barzani ailesi, bölgenin -Kuzey Irak'ın- gündemine, 20. yüzyıl başlarında ancak girebilmiş bir ailedir. Meşhur Kürt Tarihçi Mehmet Emin Zeki'ye göre, 1931'de Barzan aşireti 2750 hane civarındaydı.(2) Barzani, Osmanlılar zamanında bile Zibad nahiyesinin bir köyü olmaktan ileri gidememişti. Bir başka ifadeyle küçük bir yerleşim birimi idi. Köyde yönetim ve kontrol, her zaman Barzani ailesinin elinde olmuştu.(3)
Dolayısıyla Haham Sallum, Barzan aşiretine ya da köyüne mensuptur. 1931'de nüfusu 2750 hane olan, Barzan'ın 1856'daki nüfusu herhalde onlu rakamlarla ifade ediliyordu. Dahası burada hakimiyet tam olarak Barzanî ailesinde idi. Bölgede "Barzan" adıyla başka bir yerleşim birimi ve aşiret de yoktu. Kaldı ki, bölgede Barzani ailesi ile ilgili dinî kuşkular ve gizli kitap iddiaları yıllardır söylenmektedir.(4)
Bu yazımızda değerlendireceğimiz belgeye göre Musul kazası hahamlarından Sallum Barzani adlı Yahudi, Müslümanlardan birine dil uzattığı için yakalanıp zincire vurularak hapsedilmişti. Sonra da İstanbul'a getirilerek durum Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye'de görüşülerek Selanik'e sürülmüştü. Selanik ve Musul'daki hahamlar, "Onun Selanik'te çaresiz ve perişan bir halde olduğunu, Selanik'in havasına alışamadığını, bu durumun onun ölümüne sebep olmakla kalmayıp Musul'da bulunan eşi ve çocuklarının da bir ekmeğe muhtaç olduklarını" mektuplarla İstanbul'daki Hahamhane'ye bildirmişler. Hahambaşının, Sallum Barzani'nin sürgünlüğünün Kudüs-i Şerif olarak değiştirilmesi ve Salllum'un orada gece gündüz padişaha dua ile meşgul olacağının belirtilmesi üzerine, Kudüs'e Yahudi iskânı ile ilgili tereddütler olduğu için; Hariciye Nezaretinin de görüşü alınarak 29 Şubat 1856'da Hahambaşı'nca verilen dilekçe Osmanlı Hükümetince 11 Nisan'da görüşülerek uygun bulunmuş ve Sallum Barzani 20 Nisan 1861'da bir irade ile Kudüs'e sürülmüş, daha doğrusu sürgün yeri değiştirilmişti.(5)
Mustafa Barzani |
|
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.