2010-09-01

Üniversitelerimizdeki Yahudi gölgesi

Dünyada şahsa özel tek kanun olan 5816 sayılı “Atatürk’ü Koruma Kanunu”nu icat eden yahudi profesör Ernest Hirsh’in oğlu Enver Tandoğan Hirsh, yahudilerin Türk üniversitelerine “yaptığı katkıyı” anlatan bir konferans verecek. Konferansta “Türkçü yahudi” Mohiz Kohen’in (Munis Tekinalp) oğlu Prof. Dr. Ünal Tekinalp de konuşacak.

Prof. Ernst Eduard Hirsch
Alman lider Adolf Hitler’in kendilerine yönelik politikalarından kaçarak Türkiye’ye gelen yahudi akademisyenlerin macerası yarın bir konferansla ele alınacak. Cumhuriyet yönetiminin “Üniversite Reformu” adını verdiği operasyon kapsamında İstanbul ve Ankara’da üniversite hocalığı yapan yahudilerin çalışmaları, yahudi cemaati ile Bilgi Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği sempozyumda işlenecek.


YAHUDİ ÇOCUKLARI ANILARINI ANLATACAK

Etkinliğin açılış konuşmalarını Tarih Vakfı Başkanı Prof. Murat Güvenç ve Türk Musevi Cemaati Başkanı Silvyo Ovadya yapacak. Birinci oturumda; “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Darülfünun’dan Üniversiteye Kritik Evreler”in sunumunu Yrd. Doç. Mehmet Ö. Alkan gerçekleştirecek. Bu bölümde konuşmacı olarak Prof. Dr. İlhan Tekeli, Prof. Dr. Mete Tuncay söz alacaklar. Aynı gün saat 13:30′da “Aileden Anılar: Türkiye’de Doğmak- Büyümek” başlıklı ikinci oturuma ise Mesut Ilgın başkanlık yaparken, Prof. Ernest Hirsh’in oğlu Enver Tandoğan Hirsh, Heykeltıraş Rudolf Belling’in kızı Elizabeth Weber Belling ve Prof. Alfred Heilbronn’un oğlu Kurt Heilbronn söz alacak.

“YAHUDİ TÜKÇÜ” MOHİZ KOHEN’İN OĞLU DA VAR

Son bölümdeki “Meslekten Anılar Türkiye’de Yaşamak- Çalışmak” başlıklı oturumda Doç. Dr. Arın Namal, Prof. Dr. Kemal Önen, Prof. Dr. Ali Ülkü Azrak, Prof. Dr. Ünal Tekinalp, Prof. Dr. Asım Cenani, Operatör Dr. Avram Behar ve Prof. Dr. Ferhan Berker konuşmacı olarak katılacaklar. Bilindiği gibi yahudi Mohiz Kohen “Tekinalp” isminin arkasına saklanarak bu müstearla pek çok makale ve kitaba imza atmıştı. “Yahudi Türkçü” Mohiz Kohen’in en önemli çalışması Kemalizm isimli kitabıydı. Selanik’te doğup Fransa Nice’de ölen Kohen’in katıldığı Siyonist Kongresi’nde Türkiye’den, “vaat edilmiş topraklar” diye söz ettiği bazı yayınlarda yer almıştı.



Solda; Selanik Yahudilerinden
olmasına rağmen "Türkçü" olarak
tanınan baba Mohiz Kohen(Munis Tekinalp)..

Altta ise Oğlu Prof. Ünal Tekinalp..





5816′NIN YAHUDİ İŞİ OLDUĞUNU HABERVAKTİM AÇIKLAMIŞTI

Zorlama yorumlarla sık sık toplumsal barışı dinamitleyen 5816 sayılı Atatürk’ü Koruma Kanunu’nu, Hitler’den kaçıp Türkiye’ye gelen yahudi profesör Ernst Hirsh’in hazırladığını habervaktim bir süre önceki bir haberinde ortaya çıkarmıştı. Haber daha sonra pek çok yazılı ve dijital medya tarafından da iktibas edilmişti. Habervaktim’in sözkonusu haberinde şu bilgilere yer verilmişti: “Yasakçı zorbaların elinde keskin bir silaha dönüşen 5816′yı hazırlayan kişi bir Alman yahudisi. Demokrat Parti iktidarının ilk yıllarında ‘provokasyon’ şüphesi uyandıracak biçimde çok yoğun olarak Atatürk heykellerine saldırılar yaşanmıştı. Demokrat Parti Milletvekili Ziyad Ebuzziya, kanunu çıkartabilmek için heykellerin emniyetçe kırdırıldığını, kanun çıkar çıkmaz da bu saldırıların durduğunu anlatmıştı. Ebuzziya, bir çok konuda birçok kanunun olduğunu ve hiçbirisinin anında suçları durduramadığını da hatırlatıyordu. Sonuçta, ‘komplo teorileri’nin, ‘zahirî bir zarar, son tahlilde bu zarara uğrayanın kazancını artırıyorsa böyle bir olayın tabiîliğinden şüphe duyun’ ilkesini andırır bir şekilde, Atatürk’ün heykel ve büstlerine verilen zarar; 5816 sayılı meşhur Atatürk’ü Koruma Kanunu’nun çıkartılmasına yol açmıştı. Bu da; devletin kurucusunun üzerinden iktidarlarını sürdürmek isteyen oligarşik, bürokratik, sermayedar kesimin daha muhkem ve tartışılmaz bir konuma gelmesine neden olacaktı. Dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar, ‘Bir gecede 17 Atatürk heykeline saldırı olunca böyle bir kanun çıkartmak zorunda kalmıştık’ diyerek, mezkûr kanunun gerekçesini açıklamaya çalışmıştı. Yahudi Hirsh’e gelen bir DP’li, Atatürk’ü koruyacak bir kanun hazırlayacaklarını ancak bizzat Atatürk’ün hazırladığı 1924 Anayasası’nın tek tek kişilere ilişkin kanun çıkartılmasını yasakladığını belirterek, bunun için bir mütalaa hazırlamasını istemişti. Hirsh de, hukuk açısından artık Atatürk diye bir kişinin bulunmadığını, tasarının getireceği ceza önlemleriyle, ‘Atatürk’ün maddi kişiliğinin değil, onun anısını zedelemeye yönelik hareketlere karşı halkın ona olan saygısının korunacağını’ içeren bir yorum hazırlamıştı. Kanunu getiren hükümet, Meclis’teki müzakerelerde bu mütalaadan geniş bir şekilde faydalanmıştı.”

(Murat Unay, www.habervaktim.com, 2008-12-17)


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Bu ay öne çıkanlar