Osman Gâzi'nin, Oğlu Orhan Gâzi'ye Nasihati |
Din gayretine sâhib olmayan, sefâhete düşkün olan, tecrübe edilmemiş kimselere devlet işlerini verme! Zîrâ, yaradanından korkmayan bir kimse, yarattıklarından da çekinmez.
Zulümden ve hangisi olursa olsun bid’atden, yâni İslâmiyet’e aykırı şeylerden son derece uzak dur! Seni zulüm ve bid’ate teşvik edip sürükleyenleri, devletinden uzaklaştır ki, bunlar seni yıkılışa sürüklemesinler.
Allahü Teâlâ'nın rızâsı için, devlet hizmetinde ömrünü tüketen sâdık devlet adamlarını dâima gözet. Böyle kıymetli kimselerin vefâtından sonra, aile efradını koru, ihtiyâcı olanların da ihtiyâçlarını karşıla, tebeandan hiç kimsenin malına mülküne dokunma. Hak sahiplerine haklarını ver, lâyık olanlara ihsân ve ikrâmlarda bulun ve ailelerini de gözet. Özellikle, devletin ruhu mesabesinde olan ve en büyük dayanağı bulunan asker taifesini güzelce idare edip rahatlarını te’min eyle.
Devletin bedeninde kuvvet mesabesinde olan hakîki âlimleri ve fazilet sahiplerini, edip ve yazarları, san’at erbabını gözetip koru. Onlara hürmet, ikrâm ve ihsânda bulun. Bir ülkede, olgun bir âlimin, bir arifin, bir velînin bulunduğunu duyarsan, uygun ve lâyık bir usûl ve ifâde ile onu memlekete getirt. Onlara her türlü imkânı tanıyarak ülkene yerleştir ki, hükümetin süresince âlim ve arifler, bilginler, memleketinde çoğalsın. Din ve devlet işleri nizâma oturup ilerlesin.
Sakın, orduya ve zenginliğe mağrur olma. Hakîkî âlim ve ariflere, bilginlere hürmet edip, sarayında onlara yer ver. Benim hâlimden ibret al ki, zayıf, güçsüz bir karınca misâli, hiç lâyık olmadığım hâlde buraya geldim ve Allahü teâlânın nice nice ihsânlarına ve inayetlerine kavuştum. Sen de benim uyduğum ve uyguladığım nizâmı uygula. Muhammed aleyhisselamın dînini, bu yüce dînin mensuplarını ve itaat eden diğer tebeanı himaye eyle! Allahü Teâlâ'nın hakkını ve kullarının hakkını gözet. Dînimizin tâyin ettiği beytülmâldeki gelirin ile kanâat eyle! Devletin zarurî ihtiyâçları dışında sarfiyatta bulunmaktan son derece sakın! Senden sonra geleceklere de aynı nasihatlerde bulun ve iyice tenbih eyle. Dâima adalet ve insaf üzerine bulun. Zulme meydan verme. Herhangi bir işe başlıyacağın zaman Allahü Teâlâ'nın yardımına sığın! Tebeanı, düşmanların ve zâlimlerin saldırılarından koru. Haksız olarak hiç kimseye muamelede bulunma. Dâima halkını hoşnud edecek şeyleri arayıp, yapılmasını sağla. Onların gönlünü kazanmağı, bunun devamını ve artmasını büyük nimet bil! Tebeanın sana olan güveninin sarsılmamasına son derece dikkat eyle.”
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.