Nedir bu HARİCİLİK? Neye, Nasıl inanırlar? |
Peygamberimizin ve eshâbının gösterdiği doğru yoldan ayrılmış olan fırkalardan biri.
Hazret-i Ali ile hazret-i Muâviye arasında 657 târihinde yapılan Sıffîn harbinde, hazret-i Ali hakem tâyinine râzı olup karşı tarafla sulhu(barışı) kabul ettiği için yanında olanlardan bir kısmı ondan ayrıldılar. Onun için bunlara “Hâricî” denilmiştir. Hâricî, “ayrılan, dışarı çıkan” demektir.
Doğru yolda bulunan Ehl-i sünnet âlimlerine göre bunlar “Fırak-ı dâlle” denilen bozuk fırkalardan sayılmışlardır.
Hâricîler, “Hâkim, ancak Allah’tır. Hazret-i Ali iki hakemin hükmüne uyarak, hilâfeti hazret-i Muâviye’ye bırakmakla büyük günâh işledi.” dediler. Onunla harp etmelerine, bu yanlış düşünüşleri sebeb oldu. Bâzı âyet-i kerîmelere ve meşhur olan hadîs-i şerîflere yanlış mânâlar vererek, kendileri gibi inanmayanlar için, “Kâfir oldular, onları öldürmek, mallarını, kadınlarını ganîmet olarak almak helâldir.” dediler.
Hâricîler, Emevî ve Abbâsî devletlerinde çeşitli bölgelerde sık sık isyânlar çıkararak çeşitli fitnelere ve huzursuzluklara sebeb olmuşlardır. Bâzı şehirler bir süre Hâricîlerin eline geçmiştir.
Hâricîler yedi fırkadır. Bunlardan İbâdiye fırkası, Abdullah bin İbâd adındaki kimsenin adamlarıdır. Bu fırka dörde ayrılmış ve günümüze kadar devâm etmiştir (Bkz. İbâdiyye). Bunlardan Yezîd bin Enise’nin adamlarına Yezîdî denildi. (Bkz. Yezîdîlik)
Önce dînî bir hüviyetle ortaya çıkan Hâricîler, kısa zamanda siyâsî bir mâhiyete bürünmüşler, ortaya attıkları sapık fikir ve görüşlerden dolayı pekçok kimsenin Ehl-i sünnet yolundan ayrılmasına sebeb olmuşlardır.
Hâricîlerin Ehl-i sünnet îtikâdına uymayan inanışlarından başlıcaları şunlardır:
1. Mümin, haram ve şüpheli şeylerden sakınandır. Büyük günâhı işleyen bir Müslüman, dinden çıkar.
2. Hâricî olmayan bütün Müslümanlar dinsizdir. Harp edilerek öldürülmesi câizdir. Malları ve kadınları ganîmet olur.
3. Büyük günâh işleyen halîfeye, devlet başkanına isyân etmek vâciptir.
4. Hazret-i Ali hakem tâyin etme olayında hatâ etmiş,büyük günâh işlemiştir. Hükmü ancak Allah verir. Hakem tâyinine râzı olanlar dinden çıkmıştır. Çünkü hazret-i Ali, Allah’ın işine kulları karıştırmıştır.
5. Kur’ân-ı kerîmin bâzı âyetlerini (hâşâ) hazret-i Ömer ilâve etmiştir.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.