Nasıl “mimari”de bir sanat değeri var, “yapı” da bu yoksa, şimdi “eser” yerine uydurulan “yapıt”ta da bu yoktur.
Bu cemiyet, Mimar Sinan’ın eserine “yapıt” diyecek seviyeye düşmeye görsün, o artık mimari yapamaz.
Yarı dini, yarı lisani muhteşem manalı “kelime”ye “sözcük” diyecek kadar küçülmüş her ruh, dilde taş devrine dönmüş bir iz’an yoksuludur. (…..)
Bir insan bütün bu uyarmalara rağmen, eser yerine yapıt, teşkilat yerineörgüt, tabiat yerine doğa, mesela yerine örneğin diyebiliyorsa onun bizim milliyetimizden koparılmaya çalışılmış bir kimse olduğundan şüphe etmemeliyiz.
Hele aygıt, kalıt, kalız, görkem, betimlemek, çelgen, yatsıma, kişi tini,uzyönüm, tüm görüt ve benzeri sözcüklerle yapıtlar kurmaya kalkıyorsa hayatınızı muhtemel tehlikelerden korumak için, böylelerinin yanından kaçmanız lazım gelir. ( Türçe’nin Sırları)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.