Mehmet Fahri Sertkaya

2010-10-28

Barbaros (Kaptan-ı Derya Hayrettin Paşa) Hatıralarından


... Büyük dîvânı topladım. Bütün gâzîler, ileri gelenler, âlimler ve halk hazır oldular.

Dîvân ortasında durdum. Peşkeş Ağası, Aydın Kaptan'la beraber gelip, şevketlü Hünkâr'ın hatt-ı hümâyununu hür metle öpüp elime verdi. Ben de ipek kılıfından çıkarıp öp-tükden sonra dîvân efendisine vererek okuttum. Demiş ki:

- Sen ki lalam Cezayir beylerbeyi Gâzî Hayreddin Paşa'sın,

- Her ahvâlin Pâdişâh-ı hüsrevânemde gereği gibi malû mumuz olmuştur. Allâhü Teâlâ seni düşman üzerine mansûr ve muzaffer eylesin. Dünyâ ve âhirette yüzün ak olsun. Cezayir önünde iki burç feth eylemişsin. Gazan mübarek olsun. Ol gazanın nişanesi için sana iki çelenk gönderdim. Benim teberrüküm olmak üzere ras kılasın. Kattâreyi beline asıp cihâd edesin. Seni Allah'ın birliğine ısmarladım. Hak Teâlâ sana hayırlı ömürler ihsan eylesin." Hatt-ı Hümâ-yûn'un okunması bitince bu büyük nimete hamd ü sena lar eyleyip yeniden hayat buldum.

Hil'at-ı fâhireyi eğnime giyip, sağlı sollu çelenkleri başıma sokup, kattâreyi de boynuma astım. Som sırma âyetler yazılı yeşil sancağı ve kırmızı filândırayı, bulunduğum Paşakapı-sı'nın üzerine diktirdim. Bütün halk gelip sancak ile filândırayı ziyaret ettiler. Hepsi hayrette kaldılar. Akşam olunca yine devşirip muşambasına koyup saklanırdı.

Üç gün hil'atı giydim. Çok memnun olmuştum. Bu üç gün içinde bütün gâzîlere ve ahâlîye, büyük küçük herkese sof ralar çekip ziyafetler verdim. Havuzlar içinde şekerli şerbet ler ezildi. Kahveler güğümlerle pişip içene safa idi. Çok ye tim kızları everip, yetim oğlancıkları sünnet ettirdim. Daha nice hayır hasenatlar yaptırdım. Çünkü benim gibi zayıf ve günahkâr bir kulun Zıllullah'tan (yâni sultandan) duâ alması hep fukaranın duaları sayesindedir. O üç günlük şenliklerde burçlardan günde üç kere top şenliği olurdu. Elhâsıl öyle sevinmiştim ki, düşmanların yağları eriyip İslâm askeri şâd olmuşlardı. Böylece evvelkinden bin kat fazla kuvvet ve ihtişam sahibi olduk. Gerçi nâm ü sânımız arttı, amma yine eskisi gibi tevâzuyu elden komadık. "Hâk (top rak gibi mütevâzî) ol ki Hüdâ mertebeni eyleye âlî" de mişler. Asla gururdan bir eser bulundurmadık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.